Blogumda Arama Yap (herşey var )

ISLAHATNAMELER


                  ISLAHATNAMELER
            16.yüzyılın sonlarında başlayan devlet düzenindeki aksaklıkları ve bunların çözüm yollarını göstermek amacıyla kaleme alınan raporlara ıslahatname denir. Ayrıca bunlara nasihatname, siyasetname, ıslahat layihası veya ıslahat risalesi adı da verilir.
                                    
                            16.Yüzyıl Islahatnameleri
                  Osmanlı devletinde ilk ıslahatnameler 16.yüzyılın sonlarına doğru yazılmıştır. Şehzade Korkut’un yazmış olduğu risale bilinen ilk risaleler arasında sayılır.

Asafname: Veziriazam Lütfi Paşa tarafından vezirlere rehberlik etmek devlet adamlarına yardımcı olmak ve devlet üzerindeki bozuklukları anlatmak amacıyla kaleme alınmıştır. Asafname Osmanlı devlet yönetimiyle ilgili önemli eserlerdir. Eserde devlet yetkililerinin ve padişahın hakla nasıl davranmalarının gerekleri yazılmıştır.

Kitab u Mesalihi’l Müslimin ve Menafi’i’l- Mü’minin: Müellifi ilmiye sınıfından olduğu düşünülmesine rağmen kim olduğu bilinmemektedir. Eser de ilmiye sınıfı, ehli - örf, sosyal ve ekonomik konular ele alınmıştır. Diğer eserlerden farklılığı ise ‘kanun-i kadim’ hakkında görüşleridir. Bu kanunların gerektiğinde değiştirilebileceğinden bahsetmiştir. Eser de İstanbul yangınlarından toplumun giyim kuşamına kadar en ince ayrıntıya kadar kaleme alınmıştır.

Nushattü’s Selâtin: 1581’de Gelibolulu Mustafa Ali tarafından kaleme alınmıştır. Dört bölümden oluşmaktadır. Padişahlar da olması gerekken özellikler, kanunlara riayet edilmesi ve uygunsuz hallerin Hakas yansıması gibi konular anlatılmaktadır. Son bölümden yazarın yaşadığı hayal kırıkları ve haksızlıklar kaleme alınmıştır. Bunlar teorik değil somut örneklerle anlatılmıştır.

Ali, Mevaidü’n-Nefais fi Kavaidi’l-Mecalis ve Hakayiku’l-Ekalim: Bu eserde Gelibolulu Mustafa Ali efendi tarafından kaleme alınmıştır. Toplum ve devlet hayatındaki aksaklıkları konu alır.

Hırzü’l-Müluk: Müellifi belli olmayan bu eser 3. Murat’a sunulmuştur. Bu eser sekiz bölümden oluşmaktadır padişahın, vezirlerin, beylerbeylerin ve ulema şeyh ve seyitlerin durumunu ele almaktadır.

Uslü’l-Hikem Fi Nizamü’l-A’lem: Hasan Kafi  Akhisari tarafından Arapça olarak kaleme alınmıştır. Eser dört bölümden oluşmaktadır 1596’da devlet düzeninde meydana gelen karışıklıktan dolayı eseri yazma gereği duymuştur. Eserde padişahta olması gereken vasıflar, istişarenin önemi, savaş silahlarının ve teknolojinin önemi ele alınmıştır. Bunlar ele alınırken Avrupa da ki gelişmeler örnek olarak gösterilmiştir.

                           17.Yüzyıl Islahatnameleri
       16. ve 17. Yüzyıl ıslahatname yazarlarına baktığımızda bunların devlet ricalinden kişiler olduğu ve belli konuları ele aldıkları görülür. Genelde padişahın devlet işleri ile tam ilgilenmesi, vezirlerin konumlarında ki görevleri tam yerine getirmesi, devlet görevlileri seçilirken kayırma yoluna gidilmemsi, tımar askeri sistemin tekrar gözden geçirilesi ve bunları yaparken daima geçmişten örnek alınması gerektiği gibi konular ele alınmıştır. Bu yüzyıl ıslahatnamelerinde  Avrupa hiç dikkate alınmamıştır.
Habname: 1608 de Veysi Efendi tarafından kaleme alınan bu eser dönemin padişahı 1. Ahmed e sunulmuştur. Esesri rüyasında görmüş gibi Büyük İskender’in ağzından anlatmaktadır. Gelmiş geçmiş tüm peygamberleri ve bunların hayat hikâyelerinden örnek olacak alıntılar yapmıştır. Eser dini içerik arz etmekte ve devlet düzenin kesin sağlanması için şeriata sımsıkı bağlanılması gerektiğini anlatmaktadır.

Kıtab-ı Müstetab: Müellifi belli olmayan bu eser 1620 yılında 2. Osman ‘a sunulmuştur. Bozulmanın en önemli sebebini padişahların otoritesinin zayıflaması olarak görmektedir. Eser rüşvetin arttığını, ocakların bozulduğunu, tımarların hak etmeyen kişilere verildiğini, yeniçeri sayısının lüzumsuz yere arttığını vs konu alır. Koçi Bey ve Kâtip Çelebi risalelerinin bu risaleye benzer özellikler taşıması sebebi ile bu müelliflerin bu risaleden etkilendikleri düşünülmüştür.

Koçi Bey Risalesi: Bu risale en ünlü ıslahat namelerdendir. Koçi Bey tarafından kaleme alınmış ve 4. Murat -Sultan İbrahim’e sunulmuştur. Risalenin içeriğinden devlette olan bozulmanın Kanuni döneminden başladığını padişahların idareden uzaklaştığını, tımarların bozulduğunu devşirme sistemine aykırı olara kapıkuluna dışarıdan kişilerin geldiğini, iyi idarecilerin görevden alındığını ve bunların devlet düzenini bozduğunu anlatmaktadır.

Veliyüddin Telhisleri: Bu risalenin yazarı da muhtemelen Koçi Bey’dir. Risalede devlet ricalinin durumu ve tımar sistemi konu alınmıştır. Risalede padişahların eski dönemde ki gibi divana bizzat başkanlık etmeleri, vezirlerin sayısının düşürülmesi ve bunların eski kanuna göre hükmetmeleri anlatılmaktadır.

Kanun-name-i Sultani li-Aziz Efendi: Eser Aziz Efendi tarafından kaleme alınmıştır. Dört bölümden oluşmaktadır. Eserde vezirlere, eski kanunlara, ulufeli kapıkuluların durumlarına, erkad beylerinin durumlarına ve sahte seyyidlerin artması gibi olaylara değinmiş ve ve bu Rumların çözülmei için kendince yollar göstermiştir.

Düsturu’l-Amel li-Islahi’l-Halel: 1652-53’te Kâtip Çelebi tarafından dönemin yöneticilerinin ısrarı üzerine kaleme alınmıştır. Bu tanınmış eserler arasındadır ve toplum-devlet düzenini, asker ve maliyenin durumunu ele almaktadır. Bir diğer eserinde ise toplumda ki aksaklıkları anlatmaktadır.

Telhisü’l- Beyan Fi Kavanin-i Ali Osman: Hazerfan Hüseyin Efendi tarafından kaleme alınmıştır. Lütfi Efendi, Kâtip Çelebi, Ayn Ali gibi müelliflerin eserlerinden alıntılar yaparak kendi görüşlerini de ekleyip belli nizamın kurulması için çalışma yapmıştır.1. Selim dönemini ideal dönem olarak görmekte ve bozulmanın hemen akabinde olduğunu savunmaktadır. Zaten iktisap yaptığı müelliflerle aynı görüşleri savunmaktadır.

                  18.Yüzyıl Islahatnameleri

              18. yüzyıl da Köprülüler devlet otoritesini ele geçirmiş ve dönemde ıslahatname yazma gereği kalmamıştır. Bu durum 2. Viyana kuşatmasında yaşanan bozgun ve devlet yönetiminde ortaya çıkan problemlere kadar devam etmiş bundan sonra tekrar risaleler kaleme alınmaya başlanmıştır.

Nesayihü’l Vüzera ve’l-Ümera: 18.yüzyılın önemli devlet adamlarından olan Sarı Mehmet Paşa tarafından 1714-1717 yıllıları arasında kaleme alınmıştır. Eserde sardrazamların davranışları, devlet ricalinin görevleri, rüşvetin azaltılması, hazine, asker gibi konular ve tımar sistemi ele alınmıştır.

Nasihatü’l-Vüzera: Süleyman Nahifi Efendi tarafından kaleme alınmıştır. Lütfi Paşa ‘nın Asafnamesi olmak üzeri birçok müellifin risalelerinden esinlenerek bu risaleyi yazmıştır. Padişahtan başlayıp vezirler, reaya ve esnafa kadar her kuruma değinmiştir. 

Usulü’l-Hikem fi Nizami’l Ümem: İbrahim Müteferrika tarafından 1731’de kaleme alınmış ve 1. Mahmut’a sunulmuştur. Eserde Avrupa’nın üstünlüğüne değinilmiş ve bunun sebepleri anlatılmıştır. Devletin yükselmesinde Tarih-Coğrafya-Fizik ve Astronomi bilgisinin önemine değinilmiştir. Eserin sonun da ise Osmanlı ile Avrupa ordusu karşılaştırılmıştır.Bunu yanında ‘nizam-ı cedid’ tabiri kullanılarak Avrupa ordu sistemine geçilmesi önerilmiştir.

Hülasatü’l İ’tibar: Dönemin önemli yazar ve bürokratlarından olan Ahmet Resmi Efendi bu risalesinin yanında birçok layihaya yer vermiştir. Bu layihalarda iaşe ve asker toplama sistemini çöktüğünden bahseder. Askeri usulsüzlükler, orduda disiplin ve eğitim eksikliği gibi konuları ele alır. Sadrazama sunduğu layihasında devletin artık savaşmak yerine hudutlarını koruması gerektiğini usulünce anlatır.

Tedabirü’l-Gazavat: Canikli Ali Paşa tarafından 1776 ‘da kaleme alınmıştır. Eserde 3. Mustafa ve 1.Abdülhamit dönemi olaylarını ve bu dönemin müesselerini tenkit etmiştir.Müellif mali idari konularda yapılması gereken ıslahatları ele almıştır.

Nühbetü’l-Emel fi Tenkihi’l-Fesad ve’l Halel: Mehmet Dürri Efendi tarafından kaleme alınmıştır.1768-74 harbinde Osmanlı Devleti’nin uğradığı büyük mağlubiyet üzerine devlet nizamında görülen eksikleri ve bunları gidermeye yönelik tavsiyeleri anlatmıştır.


                 Nizam-ı Cedid Islahatnameleri


                  Osmanlı İmparatorluğu’nun buhranlı döneminde içinde bulunduğu kötü durumdan kurtulabilmek için 3. Selim’in talebi üzerine devlet adamları ve yabancı uzamanlar tarafından çeşitli risaleler kaleme alınmıştır.
Nizam-ı Cedid Islahatçıları olarak bilinen bu isimler ; Mehmed Raşid Efendi, Ali Sun’i Efendi, Osman Efendi, İbrahim Raşid Efendi, Ali Raik Efendi, Mehmed Hakkı Efendi, Mustafa Reşid Efendi,Mehmed Emin Firdevsi, Mustafa  İffet Beyefendi, Sadullah Enveri, Tatarcık Abdullah, Mehmed Şerif Paşa, gibi Osmalıdan isimler ile Ohsonn ve Betrantono gibi Avrupadan isimler 3. Selim’e layiha sunmuşlardır.

Zebire-i Kuşmani fi ta’rif-i Nizamı İlhami: Ubeydullah Kuşmani tarafından Kadı Abdurrahman Efendi’nin teşviki ile 1806’da kaleme alınmıştır. Eserin amacı nizamı cedidi savunmaktır. Eser iki bölüm ve bir sonuçtan oluşmaktadır. 3. Selim’in tahta çıkışı ve yaptığı icraatlarından ve savaş ilminin gerekliliğinden bahsetmiştir. Aynı zamanda Nizam-ı Cedid e taraf olmayanlara ayet ve hadislerle tenkit yazmıştır. Yeniçerilerin gidişatının kötü olduğundan ve bunların emre itaat etmeyerek farzı terk ettiklerinden bahsetmektedir.Daha önceki İslam devletlerinden örnekler vermiştir.Layiha ayet ve hadislere bolca değindiğinden dolayı dini bir kitap özelliği taşımaktadır.

Fezlek-i Nasihat-ı Kuşmani: Yine Kuşmani tarafından ele alınan eserde Avrupa’ya hitaben yazılmış bir beyanname bulunmaktadır. Bu eserde de yeniçerilerin gidişatının kötülüğü ve savaş ilminin teknolojisinin gerekliliğine değinilmiştir.

Hülasatü’l-Kelam Fi Reddi’l-Avam: Koca Sekbanbaşı Risalesi adıyla da bilinen bu risale Vakanüvis Ahmed Vasıf Efendi tarafından kaleme alınmıştır. Risalenin amacı Nizam-ı Cedid'i savunmaktır. Ve bunu en sert şekilde yapmıştır.

Nizamü’l-Atik fi Bahri’l-Amik: Ömer Faik Efendi tarafından kaleme alınmıştır. Nizam-ı Cedid ıslahatlarında ki eksiklikleri kaleme almıştır. Bu eksikliklerin giderilmesi için yapılması gereken maddi ve manevi unsurları anlatmaktadır.
Not: Nizam-ı Cedid Islahatlarını Avrupalılara anlatmak için birkaç eser kaleme alınmıştır. Bunlar Mahmud Raif’in ve Seyyid Mustafa’nın kaleme aldığı Fransızca eserlerdir.
                2. Mahmud Dönemi Islahatnameleri
2. Mahmud döneminde büyük reformlar yapılmasına rağmen pek risale kaleme alınmamıştır. Koçizade İzzet Molla ve Ragıp Efendi yapılan ıslahatlara destek amaçlı birer risale sunmuşlardır.

         KAYNAK
AFYONCU. E. ; Tanzimat Öncesi Osmanlı Tarihi Araştırma Rehberi , İstanbul 2009.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Şuayb ATEŞ